NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
خَالِدٌ عَنْ
مُطَرِّفٍ
عَنْ عَامِرٍ
عَنْ الْبَرَاءِ
بْنِ عَازِبٍ
قَالَ ضَحَّى
خَالٌ لِي يُقَالُ
لَهُ أَبُو
بُرْدَةَ
قَبْلَ
الصَّلَاةِ
فَقَالَ لَهُ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
شَاتُكَ
شَاةُ لَحْمٍ
فَقَالَ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
إِنَّ
عِنْدِي دَاجِنًا
جَذَعَةً
مِنْ
الْمَعْزِ
فَقَالَ
اذْبَحْهَا
وَلَا
تَصْلُحُ
لِغَيْرِكَ
Berâ b. Azib'den
demiştir ki:
Ebû Bürde diye anılan dayım
namaz'dan önce kurban kesmişti. Rasûlullah (S.A.V.) (o haliyle)
"Senin bu koyunun
(ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade
edebileceğin) bir et koyunudur."
buyurdu. (Dayım da):
"Ey Allah'ın Rasûlü
ben de bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır''. (onu kurban edebilir
miyim ?) diye sordu.
(Resulü Zî-şan efendimiz
de):
"Senden başkası
için uygun olmamakla beraber sen kes!" buyurdu.
İzah:
Bu hadis-i şerifte,
bayramdan önce kurban kesmenin caiz olmadiği gibi bir yaşını doldurmuş keçi
yavrusunu kesmeninde caiz olmadığı, ancak Hz. Peygamber (S.A.V.)'in sadece Ebû
Bürde'ye mahsus olmak üzere bir keçi yavrusunu kurban etme izni verdiği, ifade
edilmek tedir. Bilindiği gibi Ukbe b. Amir'in rivayet ettiği diğer bir hadis-i
şerifte[Tirmizî, edahi; İbn Mâce, edahî] Resulü Ekremin bu hakkı sadece Ukbe b.
Amir'e tanıdığı, bunun dışında hiçbir kimsenin bir yaşım doldurmuş iki yaşına
girmiş bir keçi kurban edemeyeceği ifade edilmiştir.
Hafız İbn Hacer bu
mevzuda Beyhakî'nin: "Eğer İbn Mâce ve Tirmi-zî'nin naklettikleri bu Ukbe
b. Amir hadisinin sonun ki "Onu da sen (kendine) kurban et"
mealindeki ziyade, bu ziyadenin bulunmadığı rivayetlere tercih edilecek
derecede kuvvetli bir rivayetse, o zaman bu izin Ebû Bürde'-ye verildiği gibi
Özel olarak Ukbe (r.a) de verilmiştir" dediğini, söyledikter sonra kendisi
de şu görüşlere yer vermiştir:
"Aslında
Beyhakî'nin bu açıklaması meseleyi halletmekten uzaktır. Çünkü İbn Mâce ve
Tirmizînin rivayetleri olan Hadis-i şerifte bu iznin sadece Ukbe'ye verildiği
başka birine asla verilmediği ifade edildiğine göre, bu iznin Ebû Bürde için
geçerli olmaması gerektir. Eğer bu iznin sadece Ebû Bür-de'ye verildiği göz
önüne alınırsa Hz. Ukbe'ye verilen böyle bir iznin geçerli olmaması lâzım. Bu mevzuda
yapılan izahların en doğru olanı şudur: Bu hadislerden ya sonradan sadır
olanın önceden sadır olanın hükmünü neshetmiş olması lâzımdır. Bu da işlerin
ikisinin de aynı zamanda sadır olmaları ve dola-yısıyle bu iznin özü geçen iki
sahabî için de geçerli olması gerekir. Ancak bazıları bu mevzuda gelen
hadislere bakarak kendisine bu özel iznin verildiği kimselerin sayısını dörde,
kimisi de beşe çıkarmıştır. Ancak hadislerin hepsinde bu iznin sadece bir
şahsa özel olarak verildiğine ve başkalarının bu izinden faydalanmasının caiz
olmayacağına dair açık bir ifade yoktur. Bu ifade sadece Ebû Bürde ile Ukbe b.
Amir hakkında gelen iki hadiste vardır.
Bu bakımdan meseleyi şu
şekilde halletmek mümkündür. Ukbe b. Amir ve Ebû Bürde hakkındaki iki hadisle, diğer
şahıslar hakkında gelen hadisler arasında bir çelişki yoktur. Çünkü İslamın ilk
yıllarında bir yaşındaki keçi yavrusunu kurban etmenin caiz olduğu, fakat
sonradan bu cevaz kaldırıldığı ve sadece Hz. Ukbe ile Ebû Bürde hakkında özel
bir cevaz olarak kalmış olduğu bilinmektedir.